петък, 13 януари 2023 г.

Zehir Olur

 

Neyleyim sensiz koskoca bir ömrü

Seninle dolu çaresiz gönlümü

Acı acı savrulan gülüşümü

Sensiz yaşamak zehir olur bana

 

Neyleyim sensiz köşkü, sarayları

Geçici olan küçük sevdaları

And içtiğimiz ahiret aşkını

Sensiz yaşamak zehir olur bana

 

Neyleyim sensiz zirveyi, doruğu

İnsanı böbürlendiren gururu

Vicdanımın sana olan borcunu

Sensiz yaşamak zehir olur bana

 

Neyleyim sensiz sevdayı, aşkları

Gülünç olan cilveli oyunları

Kalbimin seni sayıklamasını

Sensiz yaşamak zehir olur bana

 

Neyleyim sensiz huzurlu günleri

Yalnız geçen yıldızlı geceleri

Gökyüzüne arzettiğim sevgimi

Sensiz yaşamak zehir olur bana

 

30 Haziran 2007, Kırcaali, Resmiye Mümün

Selime

Bir Köylü Kızın Hikayesi


Bir çırpıda hayallerini yıkmış

Ufacık bir bavula sığdırmış

Bir veda bakışı bile yapmamış

Köyünü terketmiş güzel Selime

 

Ordan oraya gezip iş aramış

Köylü kızına garsonluk lâyıkmış

Derken çapkın erkeklere takılmış

Kötü yollara uğramış Selime

 

Gece hayatı gönlünü okşamış

Nerde akşam orda sabah kolaymış

İşini aksatmış, umursamazmış

İşinden gücünden olmuş Selime

 

Artık erkek dostuna bağımlıymış

Üç kuruş için ona yalvarırmış

Ailesini sanki anımsarmış

Dönüş yolunu ararmış Selime

 

Pişmanlık vicdanını kurcalarmış

Kimselerin yüzüne bakamazmış

Geldiği yolları hatırlamazmış

Yolunu hepten şaşırmış Selime...

 

27 Haziran 2007, Kırcaali, Resmiye Mümün

“Minik Serçe” şiir kitabından

  

Kırcaali




 

Doğu Rodoplar’ın inci tanesi

Gönüllere taht kurmuş efsanesi

Tarihe ışık tutmuş medresesi

Hosgörünün başkenti Kırcaali

 

‘Arda Boyları’nın destan türküsü

Perperikon’un ulu görüntüsü

Dağların çemberlediği örtüsü

Güzel Rumeli şehri Kırcaali

 

Eski uygarlıkların tapınağı

Bulgarlar’ın Slavlar’la kaynaştığı

Rumlar’ın Cineviz’le bağlandığı

Kadim Traklar’ın diyarı Kırcaali

 

Türk ordularının savaş alanı

Kumandan Kırca Ali’nin durağı

Ecdatımızın derin kök saldığı

Türklüğün baş kalesi Kırcaali

 

Kurşun-çinkonun ele alındığı

Tütün fabrikasının sağlamlığı

Tekstilin yatırıma olanağı

Ticaretin merkezi Kırcaali

 

Müslüman Türk kardeşin başkanlığı

İnşaatın muhteşem yaygınlığı

Modern projelerin uygulandığı

Avrupa’nın modeli Kircaali

 

24 Haziran 2007, Kırcaali, Resmiye Mümün

“Ak Meleğim” şiir kitabından

Acaba

 

Bilmem ki seninle nasıl anlaşsam

Nasıl aynı dile çabuk ulaşsam

Acaba derviş, evliya mı olsam

Ne olur birazcık ip uçları ver!

 

Bilmem ki saygımı nasıl paylaşsam

Nasıl başka görüşlere katılsam

Acaba hanımefendi mi olsam

Ne olur birazcık ip uçları ver!

 

Bilmem ki sevgimi nasıl anlatsam

Nasıl gönlüne hafifçe yaslansam

Acaba dünya güzeli mi olsam

Ne olur birazcık ip uçları ver!

 

Bilmem ki seninle nasıl ayrılsam

Nasıl gözlerinin içine baksam

Acaba cilveli kız mı olsam

Ne olur birazcık ip uçları ver!

 

Bilmem ki seninle nasıl yarışsam

Nasıl senin yollarına atılsam

Acaba dahî, bilgin mi olsam

Ne olur birazcık ip uçları ver!

 

22 Haziran 2007, Kırcaali, Resmiye Mümün

“Ak Meleğim” şiir kitabından

Yeter Ki

 

Gelirsen kollarımı açacağım

Doyasıya öpüp koklayacağım

Sana yeniden aşık olacağım

Yeter ki pişmanlığını al da gel

 

Kırık kalbimi söküp atacağım

Yanık bağrımı soğuk tutacağım

Gönlümü tamir edip satacağım

Yeter ki pişmanlığını al da gel

 

Gururumu kırıp bastıracağım

Onurumu ezip susturacağım

Ağır sözleri unutturacağım

Yeter ki pişmanlığını al da gel

 

Hakaretini aşıp geçeceğim

Nefretini okşayıp seveceğim

Gözyaşlarımı hızla sileceğim

Yeter ki pişmanlığını al da gel

 

İhanetini itip yeneceğim

Rölünü iyi benimseyeceğim

Kara bahtıma inat güleceğim

Yeter ki pişmanlığını al da gel

 

21 Haziran 2007, Kırcaali, Resmiye Mümün

“Ak Meleğim” şiir kitabından

Hayırsız Gönül

 

Senin derdin dünyaya sığmaz

Hiçbir ilâç işe yaramaz

Akıl mantık zaten alamaz

Anla artık hayırsız gönül!

 

Âdetlere karşı gelinmez

Ortalık yerlerde gülünmez

Ahlâk prensipleri çiğnenmez

Anla artık hayırsız gönül!

 

Parasız pazara çıkılmaz

Cahilin yüzüne bakılmaz

Yok, hesapsız aşık olunmaz

Anla artık hayırsız gönül!

 

Duygulara önem verilmez

Gözyaşları asla sevilmez

Değerli insan bilinmez

Anla artık hayırsız gönül!

 

Kalbin sesine güvenilmez

Ruhun akışına geçilmez

Gönlün istekleri hiç bitmez

Anla artık hayırsız gönül!

 

19 Haziran 2007, Kırcaali, Resmiye Mümün

“Sırılsıklam” şiir kitabından

Ademoğlu

 

Bak şu koskoca dünyanın haline

Hiç kimseler çare bulamaz ölüme

Dünyevî sevdaların peşi sıra

Ademoğlu çıkmış çığrından zira

 

Çocuğun burnu bir karış havada

Ana baba memnun kırık durumda

Öğrenci öğretmeni okutmada

Sinir hakim en ufacık sorunda

 

Yaşlılara mezar gösterilmede

Olmazsa sokaklar vardır bu güne

Dine sahip çıkmak eski devirde

Peygambere küfretmek de gündemde

 

Yumuşak huylular ezdirilmede

Kaba adamlar daima hep önde

Güçlüye sağlam destek verilmede

Zayıfın çukura itilmesinde

 

Kadının namuslusu gizlenmede

Kaşı gözü oynak olan zirvede

Sabreden dervişler hor görülmede

Aşırı gidenler büyük sahnede

 

Günahkârın ayıbı örtülmede

Bakire yüz karası edilmede

Hocalar günaha sürüklemede

Kıyamete kadar böyle sürmede.

 

12 Haziran 2007, Kırcaali, Resmiye Mümün

“Ak Meleğim” ve “Medine Gülü “ şiir kitaplarından 

2 Haziran 2010, Kırcaali Haber Gazetesi 

Aptal Başım

 

Akıllan artık benim aptal başım

Şu yalan dünyanın haline bir bak

Onca şerefsizin hedefi oldun

Çıldırtan sükünü kökünden sök, at!

 

Akıllan artık benim aptal başım

En güzel dersini hatalardan al

Onca yamyamlara yiyecek oldun

Hayır işlerini mahşere bırak!

 

Akıllan artık benim aptal başım

Ağırbaşlılığı uzağa fırlat

Onca dikbaşlının nişanı oldun

Fırtına ol, püskür, figanı dağıt!

 

Akıllan artık benim aptal başım

Açık sözlülüğü aklından sil, at

Onca maskaranın şahidi oldun

Kahkaha savur göklere, inat sat!

 

Akıllan artık benim aptal başım

Kafan dik dursun, biraz gurur yap

Onca şımarığın kahrını çektin

İyi insanları başına taç yap!

 

6 Haziran 2007, Kırcaali, Resmiye Mümün

“Minik Serçe” şiir kitabından

Canım Arkadaşım

 

Bir melektin gözümde şeytan oldun

Bir anlık heveslere teslim oldun

Herkesten fazlasıyla beni vurdun

Canın sağ olsun, canım arkadaşım!

 

Bencilliğin ağlarına takıldın

Nefsin ihtiraslarına aldandın

Maddî çıkarlara kolay satıldın

Canın sağ olsun, canım arkadaşım!

 

Eski bir bez gibi gözümde bittin

Kalbimde yerini zaten kaybettin

Düşmandan daha çok kin hissettirdin

Canın sağ olsun canım arkadaşım!

 

İnandığım her şeyi yıkıp attın

İyilik ilkelerimi fırlattın

İnsanlığı alay konusu yaptın

Canın sağ olsun canım arkadaşım!

 

Dürüstlüğü kibarlıkla şaşırdın

Günahımı sonuna kadar aldın

Esir gövdemi kanlara boyadın

Canın sağ olsun canım arkadaşım!

 

6 Haziran 2007, Kırcaali, Resmiye Mümün

“Minik Serçe” şiir kitabından

Boşuna

 

-Sahte dostlara- 

Artık yeni baştan başlayamayız

Onca hakareti yutkunamayız

Açılan yarayı kapatamayız

Boşuna tüm hevesin arkadaşım!

 

Dillerdeki selâmı alamayız

Sözlerdeki alayı saramayız

Gözlerdeki nefreti aşamayız

Boşuna heyecanın arkadaşım!

 

Hatırdaki anıyı silemeyiz

Bağırdaki hançeri çekemeyiz

Dostlara açıklık getiremeyiz

Boşuna tüm uğraşın arkadaşım!

 

İçten gülüşleri savuramayız

Tatlı sohbetlere koyulamayız

Masum bakışları yaptıramayız

Boşuna coşkunluğun arkadaşım!

 

Samimi duyguları açamayız

Kardeşçe lokmayı paylaşamayız

Zor günde arka dayak çıkamayız

Boşuna çabaların arkadaşım!

 

5 Haziran 2007, Kırcaali, Resmiye Mümün

“Sırılsıklam” şiir kitabından

İnsanlık Davası

 

Ben insanları öyle seviyorum

Öyle cana yakın hissediyorum

Nice alçak insanı kutluyorum

Melek düzeyine çıkarıyorum.

 

Ben insanlara hep güveniyorum

Şartsız yürek açıp dağılıyorum

Nice sahtekârı dost biliyorum

Sineme bastırıp affediyorum.

 

Ben insanlara hızla koşuyorum

Kalbimde iyi niyet taşıyorum

Nice bencil tavrı kaldırıyorum

Uçan kuşa kanat hazırlıyorum.

 

Ben insanlara saygı duyuyorum

Düşmana el verip sarılıyorum

Nice hakarete göz yumuyorum

Acı acı gülüp savruluyorum.

 

Ben insanlara hemen acıyorum

Duygusal yaklaşarak ağlıyorum

Nice gözyaşına aldanıyorum

Saf görünüp zayıf sanılıyorum.

 

Ben insanlara yardım ediyorum

İmkânsızlığı imkân kılıyorum

Nice nankörleri hatırlıyorum

İnsanlık davasında ölüyorum...

 

1 Haziran 2007, Kırcaali, Resmiye Mümün

“Ak Meleğim” şiir kitabından

Şiir

 

Nasıl gözle baksam sana doymaya

Gözlerimi sonunda doldurmaya

Ne kadar uğraşsam başka bakmaya

Bütün çabalarım boşa çıkıyor.

 

Nasıl söz söylesem sana ermeye

Gönlünde belli bir yer edinmeye

Ne kadar uğraşsam lâf olsun diye

Bütün çabalarım boşa çıkıyor.

 

Nasıl tebrik etsem seni övmeye

Yeteneklerine değer biçmeye

Ne kadar uğraşsam ödün vermeye

Bütün çabalarım boşa çıkıyor.

 

Nasıl aşık olsam seni silmeye

Kalbimden atıp uzağa gitmeye

Ne kadar uğraşsam zorla sevmeye

Bütün çabalarım boşa çıkıyor.

 

Nasıl şiir yazsam seni yazmaya

Gerçek duygularımı paylaşmaya

Ne kadar uğraşsam satır basmaya

Bütün çabalarım boşa çıkıyor.

 

22 Mayıs 2007, Kırcaali, Resmiye Mümün

Sevda Ateşi

 

Gelme üstüme dalga kardeş

Nice dalgalarla boğuştum

Derya denize yelken açmışım

Duyguların peşinden kostum.

 

Sarsma yerimi deprem kardeş

Nice depremlerle savaştım

Çalkantılarla barışmışım

Kalkıp kalkıp gene oturdum.

 

Yağma üstüme yagmur kardeş

Nice yağmurlarda ıslandım

Gözyaşım akmış, sel olmuşum

Ağlamakla arkadaş oldum.

 

Çarpma yüzüme yangın kardeş

Nice yangınlarda kavruldum

Kendimi ateşe atmışım

Sevda ateşiyle kül oldum.

 

Dökülme üstüme kar kardeş

Nice karakışlarda dondum

Gönlümde tufanlar kudurmuş

Susup susup sonunda koptum.

 

17 Mayıs 2007, Kırcaali, Resmiye Mümün

 „Ak Meleğim“ şiir kitabından

 

Bul Beni

 

Bir gün gidersem bu yerlerden

Adım silinirse dillerden

Ağlayan yağmur damlasında

Acı gözyaşında bul beni!

 

Sendelenip düşersem gökten

Çamura karışırsam hepten

Garibin yanık duasında

Sefilin ahında bul beni!

 

Yalnız kalırsam eşten dosttan

Nasip alırsam insanlıktan

Kimsesizlerin diyarında

Allah’ın bağrında bul beni!

 

Uçuruma gelirsem birden

İtilirsem düşman elinden

Satılmışların bakışında

Bir kahpe kurşunda bul beni!

 

Göçersem ağır yükümden

Teslim olursam ecelimden

Tek dikilen mezar taşında

Gür otlu toprakta bul beni!

 

15 Mayıs 2007, Kırcaali, Resmiye Mümün

"Ak Meleğim" şiir kitabından 

неделя, 8 януари 2023 г.

Ağlayan Gül

 

Ne olur bana ‘unut’ deme

Aşkın tarihini gizleme

Sensin benim inci tanem

Sensiz aşkı hayal edemem

 

Ne olur bana ’sorma’ deme

Meçhulun içinde kaybetme

Sensin benim açık kitabım

Sensiz kitaplarım hep yarım.

 

Ne olur bana ‘boş ver’ deme

Bütün umutlarımı silme

Sensin benim sevinç kaynağım

Sensiz eksik hep yarınlarım.

 

Ne olur bana ‘sevme’ deme

Kalbimi kör bıçakla delme

Sensin benim küçücük dünyam

Sensiz ben mutlu olamam yâr.

 

Ne olur bana ’gülüm’ deme

Bülbülsüz gül benden isteme

Sensin benim öten bülbülüm

Sensiz kalbi ağlayan gülüm.

 

5 Mayıs 2007, Kırcaali, Resmiye Mümün

„Sırılsıklam“ şiir kitabından


Türkü

 

Bir bakış, bir süzüş, bir soru

Ruhuma akan coşkulu su

Kalbimin söndürülen koru

Alevlenip tutuştu, koptu.

 

Bir tanış, bir görüş, bir yazı

Onemli olay kahramanı

Ömrümün en soluk baharı

Renk renk çiçeklere boyandı.

 

Bir duyuş, bir geliş, bir anı

Canımı yakan derin sancı

Geceleri rüyalarımı

Heyecan fırtınası sardı.

 

Bir gidiş, bir özlem, bir duygu

Yureğimi sızlatan türkü

Şiirlerimin satırları

Sevdam için böyle ağladı.

 

25 Nisan 2007, Kırcaali, Rеsmiye Mümün

„Ak Meleğim“ şiir kitabından

Elimde Değil

 

Ellerimde ellerinin sıcaklığı

Gözlerimde gözlerinin parlaklığı

Yüreğimde o sevginin kutsallığı

Sana gönül vermemek elimde değil

 

Hafızamda anıların canlılığ

Rüyalarımda yüzünün tanıklığı

Gönlümde muhabbettinin tatlılığı

Sana gönül vermemek elimde değil

 

Sözümde öğütlerinin doğruluğu

İşimde heyecanının coşkunluğu

İyiliğimde yardımının sonsuzluğu

Sana gönül vermemek elimde değil

 

Tavrımda nezaketinin inceliği

Aklımda olgunluğunun derinliği

Başarımda hamlenin niyetliliği

Sana gönül vermemek elimde değil

 

İmanımda inancının yüceliği

Kararımda iradenin güçlülüğü

Türkçemde sadakatının büyüklüğü

Sana gönül vermemek elimde değil.

 

13 Nisan 2007, Kırcaali, Resmiye Mümün

Mart 2008, Kırcaali Haber Gazetesi 

Sorma

 

Sorma bana devlerin aşkını

Kalbime ebediyen kazınmış

Sızım sızım benimle ağlıyor.

 

Sorma bana verdiğin hevesi

Boğazıma aniden tıkanmış

İnim inim nefesi soruyor.

 

Sorma bana açtığın yarayı

Bağrımı parçalayıp kanamış

Pare pare canımı yakıyor.

 

Sorma bana sensiz geceleri

Takvimden yapraklar bir bir düşmüş

Bucak bucak gözlerim arıyor.

 

Sorma bana aldığın ahımı

Kaderimi yeniden yazdırmış

Yavaş yavaş günah çıkartıyor.

 

Sorma bana ettiğin yemini

Vicdanıma çabuk yerleşmiş

Bir türlü seni affedemiyor.

 

4 Nisan 2007, Kırcaali, Resmiye Mümün

Yeni Hayat Gazetesi-Kırcaali

събота, 7 януари 2023 г.

Şirin Köyüm

 

Maslar Tepesi yamacına yerleşen

Türk kavmi Manavlar soyundan gelişen

Aşağı Mahalle’si ilk yurt seçilen

Kuruluşu böyledir benim köyümün.

 

Camisi onarılmış minaresinden

Boyacıköy Cemaati davet eden

İki mahallesini mezarlık bölen

Dini, imanı güçlü küçük köyümün.

 

Deretarla’sı vardır kadim yerlerden

Ören’e sahiptir, Rumyeri denilen

Cinevizmezarlığı hâla bilinen

Tarihi zengin ünsüz köyümün.

 

Kibirden, gururdan kendini koruyan

Allah misafirine gönlünü açan

Geçimini ana topraktan sağlayan

İnsanı güzel benim güzel köyümün.

 

Çingene Kızı inler efsanesinden

İnkaya’sında görünür kana bürünen

Karşısında Dedekaya’sı dikilen

Doğası ilginç benim şirin köyümün

 

Okulu, postahanesi bulunmayan

Küçücük dükkânına özlem duyulan

Haritada uzun uzun aranılan

Değeri dünyadır eşsiz köyümün.

 

12 Mart 2007, Kırcaali, Resmiye Mümün

„Ak Meleğim“ şiir kitabından

 

Türkiye Hayali

 

Adını duyduğumda heyecanlanır

Hayalimdeki çehrene kapılırdım

Cennet ülkesini ana vatan sanır

Mevlana’nın hiçliğine ulaşırdım.  

 

Ay yıldızlı bayrağını öper, koklar

“İstiklal Marşı”nı kalbime yazardım

Canakkale Zaferi‘ni candan kutlar

Ulu Atatürk’ü hürmetle anardım.

 

Türkülerinle, Türkçemle gururlanır

Halk oyunlarına hayranlık beslerdim

Milli giysilerini kuşanır durur  

Türk halkının hayatını benimserdim.

 

Halalarımın simalarını düşler

Teyzelerime selamlar gönderirdim

Kuzenlerimle tanışmak ister

Meraklar içinde yaşayıp giderdim.

 

Bir yaz günü nihayet sınırı aştım

Büyük emellerime kavuştum sandım

Eşsiz güzelliklerini seyre daldım  

Gerçek mutluluk coşkusunu yaşadım.

 

Soydaşların sıcaklığından pay aldım

Canımdan parça olanlara ağladım  

Akrabanın soğukluğuyla sarsıldım  

Özlemlerim gözyaşı oldu Türkiyem!

 

9 Mart 2007, Kırcaali, Resmiye Mümün

"Kördüğüm" şiir kitabından

Güzel Türkçem

 

Atalarımın mezar taşlarında

Gururla taşıdığım Türk adında

Dünyaya göz açtığım ilk anımda

Her şeyimde sen varsın güzel Türkçem.

 

Anamın okuduğu ninnilerde

Babamın baldan tatlı sözlerinde

Ninemin söylediği manilerd

Her şeyimde sen varsın güzel Türkçem.

 

Dedemin anlattığı masallarda

Osman Hoca’mın içli duasında

İlk tanıştığım ,,Polis Radyosu’’nda

Her şeyimde sen varsın güzel Türkçem.

 

Yengeme yazdırdığım alfabede

,,Aşık Garip’’i merak ettiğimde

Türkçe dersine duyduğum özlemde

Her şeyimde sen varsın güzel Türkçem.

 

Bulgar adımı yadırgadığımda

Ana vatana göz bağladığımda

Türkülerimizle ağladığımda

Her şeyimde sen varsın güzel Türkçem.

 

Türkçe öğretmenlerine sevgimde

Türk Dili’ni kutsal görev bilmemde

Türkçe’yle coşan öğrencilerimde

Her şeyimde sen varsın güzel Türkçem.

 

3 Mart 2007, Kırcaali, Resmiye Mümün

"Sırılsıklam" şiir kitabından 

Aşk-ı İlâhî

İnsanın yaratılışının sırrı   Tüm mahl û kata rahmetle bakışı   İslâmiyetin değişilmez şartı Kâinatı s armış ilâhî aşkı .   Müs...