петък, 31 март 2023 г.

Başarı

 

Bir gün kıracağım aşk çemberini

Benim de kat kat sevincim olacak

Mühürleyeceğim deli kalbimi

Savaşıp hak eden yolu bulacak.

 

Bir gün satacağım alçak gönlümü

Benim de kafam yüksekte olacak

Duymayacağım vicdanın sözünü

Lâfım ben diye bitip başlayacak!

 

Bir gün aşacağım tüm sınırları

Benim de yüzsüzlük kozum olacak

Yırtacağım yazılı kanunları

Üstüme yalnız başarı yağacak!

 

11 Temmuz 2010, Kırcaali, Resmiye Mümün

“Sırılsıklam” şiir kitabından

 

Delilik

 

Aşka yürek gerek demişler
Sevmek herkesin harcı değil
Seveni hep deli bilmişler
Oysa her deli aşık değil 

 

Her şeyin bir bedeli vardır
Aşkın bedeli kolay değil
Hak eden daima kazanır
Sabreden kul ziyanda değil


23 Haziran 2010, Kırcaali, Resmiye Mümün

“Kördüğüm” şiir kitabından

 

Sürgün Yüreğim


 -Şair Aysel Tarcan’a-

 

Günümde güneşim, gecede ayım

Gel, sensiz tatsızım şekerim, balım

Ne kadar inkar etsem sensin aşkım

Senden vazgeçmiyor sürgün yüreğim

 

Elimde emeğim, ağzımda duam

Gel, sensiz anlamsız en güzel rüyam

Ne kadar feryat etsem boştur sedam 

Senden gayrı olmaz sürgün yüreğim

 

8 Haziran 2010, Kırcaali, Resmiye Mümün

“Babamın Kızı” şiir kitabından 

Bir Yudum Mutluluk

 

Yine akşam oldu, biraz sonra geleceksin

Bir yudum mutluluk bağışlayıp gideceksin

Umutlarım takılacak peşine çaresiz

Yüreğim kalacak eskiden de beter sensiz

 

Biliyorum hasretin kalbimi patlatacak

Her ayrı an işkence, ızdırapla dolacak

Sıcaklığına muhtaç acayip donacağım

Ellerini arayıp kesin ağlayacağım

 

O derin gözlerinde kendimi bulmuşum yâr

 Allah’ıma yalvardım- rüyamda görsem bir kâr

Merhametine sığındım, bırakma sevdiğim

Kimse sen değil, olamaz, hayatım, her şeyim!

 

5 Haziran 2010, Kırcaali Hastanesi, Resmiye Mümün

“Minik Serçe” şiir kitabından

 

Yolcu

Ben köyümün havasını özleyen

Kopuk’un çeşmesinde bir yolcuyum

Rüyalarda dağlarında gezinen

Yaban gülü arayan bir sofuyum.

 

Ben Kazlar’ın eteğine saklanan

Mor leylâklar ülkesinde bir dalım

Şallansuyu’nda eskiden boğulan

Görünüp kaybolan küçük bir salım.

 

Ben Sıragözler ahlatı toplayan

Babamın mavi kumaş torbasıyım

Mısır tarlasında yer yer dolaşan

Dedemin aksi sarı danasıyım.

 

Ben yağmurda sırılsıklam ıslanan

Yamaçlarda büyüyen bir kuzuyum

Yengemin kapısına beşik yapan

Gelincikle süsleyen bir çocuğum...

 

4 Haziran 2010, Kırcaali Hastanesi, Resmiye Mümün

“Ömrümün Sonbaharı” şiir kitabından 

вторник, 28 март 2023 г.

Zalim

 

Sil beni bir kalemde, adım batsın

O büyük sevdamız mazide kalsın

Ha var, ha yokmuşum, yalan sanılsın

Mutluluk dilerim, düğün yapılsın!

 

Anladım sonunda - ben hiç olmadım

Hep o vardı zaten, fena yanıldım

O güzel sözlerin artistliğindi

Sevmeler, okşamalar-çıkarın rengi.

 

İnanmıştım zalim, yürekten sevdim

Uğruna canımı her an verirdim

Ne istedin benden, ne hakkın vardı

Kalbimi çok kırdın, ciğerim yandı.

 

El alem soruyor, şimdi ne derim

Vefasiz yârimi kime söylerim

Helâllik almadık, gözyaşım boğdu

Ahiret aşkını düşmanlar bozdu...

 

12 Mart 2010, Kırcaali, Resmiye Mümün

 “Kördüğüm” şiir kitabından

Geç Kaldın

 

Çık git hayatımdan onurun varsa

Gören gözler yalan söylemez asla

Allah’a bıraktım, şikayet buysa

Rahat ol sevgilim, günahın yoksa.

 

Oturup konuşmak-neden acaba

Bu kaçıncı yalan-kutlarım valla  

Ne yazık ki, çok geç kaldın oyuna

Budalan uyandı, kolay gelsin ha!

 

Çok koştum peşinden, anlamadın ki

Seni seviyorum-umrunda mı ki    

Son verdim sevdana, son verdim sana  

Hadi kutlu olsun yeni aşkına!!!  

 

11 Mart 2010, Kırcaali, Resmiye Mümün

“Kördüğüm” şiir kitabından

Son Olacaksın

 

İlk göz ağrım değil, son olacaksın

Gözümün nurunu hep yakacaksın

Pınarlarım dolsun, aşk akacağım

Biricik sevdamı yaşatacağım

 

İlk hasretim değil, son olacaksın

Kalbimin içine yer kazacaksın

Kirpiklerim kırpsın, düş sanacağım

Biricik sevdamı koruyacağım

 

İlk kaderim değil, son olacaksın

Alnıma yazılıp taht kuracaksın

Felek ağıt yaksın, düğün yapacağım

Biricik sevdamı şahlayacağım


07 Şubat 2010, Kırcaali, Resmiye Mümün

"Babamın Kızı" şiir kitabından 

 


петък, 17 март 2023 г.

Bizim Dünya

 

Gidelim burdan bizim dünyamıza

Hoşgörü, değerler can çekişiyor

Sevdamız kazılsın aşk mabedine

Zirveler, doruklar bizi bekliyor

 

Koşalım hızla menekşe dağlara

Ağaçlar, ormanlar ağıt yakıyor

Papatya dolsun yeşil meralara

Gelinlik kızlar başına takıyor

 

Kaçalım hadi başka diyarlara

Çocuklar hayata ölü doğuyor

Cankurtaran gelsin niyet adına

Şehitler mezarda gurur duyuyor

 

Uçalım artık mavi gökyüzüne

Mehtap kırılmış karanlık boğuyor

Gölgemiz çakılsın cennet evine

Melekler kapıda selâm veriyor...

 

30 Aralık 2009, Kırcaali, Resmiye Mümün

Düş Değil Mi

 

Kırcaali ayaklarımın altında mı

Ufuklardan gülümsüyor mu hayallerim

Arda hâla yas tutuyor mu Yusuf’una

Söyleyin, yine düş değil mi gördüklerim?!

 

Şehrin dumanları zehirlemiyor mu gizlice

Kiraları ocak mı edindi gençliğim

Ağabeyler kapımda ne bekler günlerce

Ben fahişe miyim, itiraf et efendim?!

 

Bu sabah işe bir dakika geciktim mi

Şükür ettim mi şefin neşesi bol diye

Saatler boyu tuvaleti gözettim mi

Hakareti yuttum mu - onurum niye?!

 

Şairliğim darağacına mı çıkarılmış

Üç beş hayran mı yürüyor peşimden benim

Kalem dostları hasetlikten mi çıldırmış

Şiir kitabını hak etmiyor mu elim?!

 

Kendime biçtiğim değer yüksek mi olmuş

Diplomalar, unvanlar boşuna mı bileyim

Ne küstah bir kızım, gazeteci mi yokmuş

Deftere yazıldı mı cezalar – çekeyim!

 

26 Aralık 2009, Kırcaali, Resmiye Mümün

 

Elbet

 

Elbet bir gün ben de sevineceğim

Adalet yerini mutlak bulacak

Gözlerim gülecek, eğleneceğim

Kederler bitip arkamda kalacak

 

Elbet bir gün herkes hakkını alır

Sabredip sessizce bekleyeceğim

Cenab-ı Allah kısmet, kader yazar

Olmazsa olmaz, kabulleneceğim

 

Elber bir gün mahşer hesap soracak

Yakaya yapışıp direneceğim

Zerre kadar günah suçlu bakacak

Ellerim bağlı “Yokum!”, diyeceğim...

 

18 Aralık 2009, Kırcaali, Resmiye Mümün

 “Sırılsıklam” şiir kitabından

 

Kıyamet Sanki

 

-Dedem Ferad Murad’ın (Bozoğlu)

ölümü vesilesiyle-

 

Aç gözlerini bir defa - ne olur!

Çocukça gülüşünü yüzüme vur

En güzel günleri yaşayamadık

Gidemezsin, borcu kapatamadık.

 

Şimdi ben seni nerede bulurum

Kabristan kıyamet sanki, donurum

Dualar eksik kalır, duyuramam

Affet, diye dizine kapanamam.

 

Eski masallarını hep ararım

Tatlı muhabbetine çok yanarım

Senin gibi kimse ögüt vermiyor

Atalar seninle gurur duyuyor.

 

Sen Osmanlı torunu değil misin?!

Sonuna kadar gayret etmelisin

O cansız bedenin hâla yatıyor

Bak, mezarcılar kapında bekliyor.

 

Hadi dede, kalk ayağa, pes etme

Bu acıyı kalbime mühürleme!

Ömür boyu yerini dolduramam

Ne yapsam da kendimi avutamam...

 

7 Aralık 2009, Kırcaali, Resmiye Mümün

"Babamın Kızı" şiir kitabından

 

İsyan

 

İsyan ediyorum gözyaşlarımdan

Hak etmeyen için asla akmasın

Yerden yere vuran zalim kullardan

Yüce Rabbim beni uzak bıraksın!

 

İsyan ediyorum haksızlıklardan

Alçak insanlar doruğa çıkmasın

Aslana karınca gözüyle bakandan

Mazlumlar dua, nafaka almasın!

 

İsyan ediyorum taşlı yollardan

Garipler yalınayak yaya kalmasın

Art arda dizilen yüksek dağlardan

Düşmanlar kendini galip sanmasın!

 

16 Kasım 2009, Kırcaali, Resmiye Mümün

“Ömrümün Sonbaharı” şiir kitabından

Ah

 

Ah, bir ağlayabilsem doya doya

İçimdeki acıları dağıtsam

Dertlerimi anlatsam dağa, taşa

Üstümdeki yükten artık kurtulsam!

 

Ah, bir uçabilsem engin semaya

Melekler misali dünyadan kopsam

İyilik perisi olsam sevdaya

Sevenleri aşk diyarına koysam!

 

Ah, bir dalabilsem sonsuz uykuya

Ebedî yolculuğuma yol alsam

Günahlara elçi olsam mazluma

Merhamet yüreği herkese yaysam!

 

27 Ekim 2009, Kırcaali, Resmiye Mümün

 “Sırılsıklam” şiir kitabından

Ayrılık

 

Elveda sevdiğim, elveda aşkım

Seni sana bıraktım, bitti sabrım

Kendinle gururlan, yetenek adın

Etrafın kız dolu, bal nimet tadın.

 

Sürekli hakaret, sürekli kavga

Nedir merakların - anlamadım ya!

Hayatımı konrol etmek mi amaç

Vazgeç bu akıldan, yol yakınken kaç!

 

Hep sen doğru, sensin büyük kahraman

Havalarda uç sen, dönmesin devran

Her zaman haklısın - ne demek canım

Ayrılık göründü - kırıldı sazım...

 

25 Ekim 2009, Kırcaali, Resmiye Mümün

 “Sırılsıklam” şiir kitabından

 

Efkâr

 

Soğuk güz akşamı efkârındayım

Pencerem kapalı, yıldızlar küsmüş

Hüzünlü bir şarkı havasındayım

Şerefim zalimin eline düsmüş.

 

Kalbim kördüğümü çıkmazlardayım

İradem uzakta- kafamdan uçmuş

Çaresiz çığlıklar isyânlardayım

Yüreğm yaralı, suçlular uymuş.

 

17 Ekim 2009, Kırcaali, Resmiye Mümün

 “Ömrümün Sonbaharı" şiir kitabından

Beste Tadında

 

Gecenin sessizliği alabildiğince

Gözlerin çakıldı mıh gibi yüreğime

Nefesin burnumda buram buram sinsice

Ellerin işledi güneş gibi gönlüme.

 

Bizim şarkı çaldı radyo istasyonunda

Papatyalar açtı sıcak yaz akşamında

Yıldızlar şarkı söyledi sevda adına

Şiirce sevdim seni bir beste tadında.

 

6 Ekim 2009, Kırcaali, Resmiye Mümün

“Minik Serçe” şiir kitabından

Bıktım

 

Kan ter içinde çırpınıp kıvranmak

Zavallı başımı yerlere vurmak

Kaderime küsüp lânet okumak

Böyle yaşamaktan bıktım arkadaş!

 

İnsanlıklar sahte, yardım satılık

Çıkar hep ön planda, herşey yapmacık

Boş lâflar diz boyu, hile ap açık

Böyle yaşamaktan bıktım arkadaş!

 

Her gün aynı yüzler, aynı temsiller

Kahraman ölüyor, çaresiz eller

Dünyada hiç yoktur eşi benzerler

Böyle yaşamaktan bıktım arkadaş!

 

Nedir kazançları -sorun çözsünler

Bencil davranışlar, bol bol küfürler

Mağdurları üzüp sonra gülürler

Böyle yaşamaktan bıktım arkadaş!

 

1 Ekim 2009, Kırcaali, Resmiye Mümün

“Sırılsıklam” şiir kitabından

İnsanlık Arayışı

 

Ben çok eski devirlerde doğmuşum

Saf ve temiz insanlar dünyasında

Büyüdükçe benliğimi bozmuşum

İnsanlık arayışı esnasında.

 

Küçük yaşta bedenimi yormuşum

Uçsuz bucaksız tütün tarlasında

Anne baba hasretiyle dolmuşum

Ninemin yere açtığı yorganda.

 

Sınıfta sesimi kısık tutmuşum

Âlâ başarısı ceza başımda

Yağcılar sırada – zor korunmuşum

İyi ki yardım etmek var kanımda.

 

Yürekten sevip gül gibi solmuşum

Acı hatırası saklı bağrımda

Kalbimi verip kul köle olmuşum

Onurum susmaz konuşur vicdanda...

 

25 Eylül 2009, Kırcaali, Resmiye Mümün

 “Kördüğüm” şiir kitabından

Bayram

 

Gönlüm takıldı bizim sokaklara

Hasretin çekilmez bir çile oldu

Kader ayırdı, sığındım dağlara

Düşmanlar ayrılmaz bir gölge oldu.

 

Ruhumuz buluştu bizim peykede

Melekler mutluluktan bayram etti

Aşkımız not düştü yakın tarihe

Sevgililer utançtan kaçıp gitti...

 

21 Eylül 2009, Kırcaali, Resmiye Mümün

 “Kördüğüm” şiir kitabından

Rüzgar

 

Kanadı kırık kuğular misali

Göl kenarında taşlara sarıldım

Seller alıp götürdü hevesimi

Kuru ağaç gibi sallandım kaldım.

 

Rüzgar esti geçti, güneş gülmedi

Başım kesildi, suçumu bilmedim

Yollar sonsuz- ümit tükenmedi

Gene yürüyorum, hala ölmedim.

 

21 Eylül 2009, Kırcaali, Resmiye Mümün

“Babamın Kızı” şiir kitabından

Kavgam

 

Atıldım hayatın zorlu yollarına

Nereye, kiminle hesap etmedim

Dev gibi adamlar dikildi karşıma

Savaş açmadan sessizce devirdim.

 

Yutkundum azarı en yakınlarımdan

Dost açı söyler - hakaret bilmedim

Yavaş yavaş uçtum, kaçtım yurdumdan

Kırık kalbimi düşmana vermedim.

 

Yürüttüm kavgamı insanlık ufkunda

Kelepir için onurumu satmadım

Düştüm, kalktım, inancım bitti sonunda

Kimsenin şerefine toz kondurmadım.

 

13 Eylül 2009, Kırcaali, Resmiye Mümün

вторник, 14 март 2023 г.

Tek Sana

 

Elim kan içinde, kendimi vurdum

Zavallı gönlüme seni kondurdum

Ne desem kar değil, sözler yetmiyor

Onurum kırıldı, kimse bilmiyor

 

Türküler okudum, ağıtlar yaktım

Sen sağken senin mezarını yaptım

Destanlar uzadı, şiirler doldu

Sevdam kursağımda kaldı, boğuldu

 

Düşmana konuştum, dostlara güldüm

Bu mahrem sevdayı herkese çözdüm

Her şey ulu ortalıkta yaşandı

Aklımı oynattım, deli utandı 

 

Aşkımı yücelttim, seni kutladım

Şu yalan dünyada tek sana yandım

Nur ışığına küstü mü sandın

İnşallah, meleğini şaşırmadın!

 

11 Ağustos 2009, Kırcaali, Resmiye Mümün

 “Kördüğüm" şiir kitabından

Ekim 2009, SES Gazetesi-Kırcaali 

 

 

Oyuncum

 

Sar beni, bırakma sonsuza kadar

Âlem bizi kınasın, aldırma yâr

Şu ömrüm yoluna kurban olsun can

Saçının teline yıldızlar hayran.

 

Ellerim üşüyor, ısıt, ne olur

Sol yanım acıyor, okşa, avunur

Gözlerim ağlıyor, kaçma göz nurum

Ruhum öldürüyor, susma oyuncum!

 

10 Ağustos 2009, Kırcaali, Resmiye Mümün

Yaban Gülü

 

Sakla beni kalbinin köşesine

Kem gözler nazarlara getirmesin

Sevdamız miras kalacak tarihe

Meleklerden başka kimse bilmesin!

 

Gizle beni en samimi şiire

Usta eleştirmenler çözemesin

Aşk destanları yazılsın üstüne

Sevenler bizi örnek alıp sevsin!

 

Anlat beni evliyaya, dervişe

Allah’ın rizası eksik olmasın

Yaban gülü kokla benim yerime

Gönlünün hüznü içinde kalmasın!

 

Götür beni cennetin bahçesine

Düğünümüz ebedî gerçekleşsin

Selâm olsun yıldızlara, göklere

Kâinata pembe tozlar serpilsin!

 

3 Ağustos 2009, Kırcaali, Resmiye Mümün

“Babamın Kızı” şiir kitabından

 

 

Bir Başka İnsan

 

Çekin elinizi, beni bırakın

Ruhumu satamam, artık anlayın

Ne olursa olsun, kendimle varım

Dost düşman olamaz, hâla aynıyım

 

Hacılar hocalar, çok ders okudu

Havalı kadını benden doğurdu

Maskeli balolar nice uydurdu

En yüksek yerlere beni kurdurdu

 

Anlattım, anlattım, anlatamadım

Bir başka insanı yaşatamadım

Asla değişemem, kaldıramadım

Ne aptal biriyim, alışamadım

 

Canım bildiğim, can evimden vurdu

Eski günlerini çoktan unuttu

Umrumda değil artık, bir hiç oldu

Kalbime gömük şimdi, bir mezar oldu

 

2 Ağustos 2009, Kırcaali, Resmiye Mümün

Dedikodu

 

Genç yaşta öldüm, mezara geç kaldım

Kırıldı kanadım, yerlere daldım

En yakınlarım vurdu, fena yandım

Hüzün doldu gözlerim, çok ağladım.

 

Bakire bir kızdım, bir haber aldım

Bebek düşüğü yapmışım, şaşırdım

Şaka diye kendimi hep kandırdım

Dedikodum olmuş, Hakk’a sığındım.

 

Düşüne düşüne kurudum bittim

On kilo vermişim kendimden geçtim

Perhizi sordular-derin ah çektim

Sözüm dikiş tutmadı, vazgeçtim.

 

Dostlarım etrafta suçlu aradı

Kalbimi ebediyen parçaladı

Akrabalar yangına körük sardı

Komşular acaba doğru mu sandı?!

 

Yıllar sıralandı, acım dinmedi

Günahımı alanlar tükenmedi

Gözümdeki yaşlar hiç silinmedi

Bunun mahşeri var...-bilin istedim!

 

2 Ağustos 2009, Kırcaali, Resmiye Mümün

Aşkların Aşkı

 

Bıraktığın yerde gelinliğimle

Gelinceye kadar bekleyeceğim

Yeni evlenenler girsin gerdeğe

Ben peykemizde geceleyeceğim

 

Mor menekşemi koklayıp odamda

Aşkların aşkını anlatacağım

Resimlerini dizdirip karşıma

En güzel sevdayı yaşayacağım

 

Beyaz mersedesi alıp altıma

Romantik prensi aramayacağım

“Bazen” türküsünü takıp ağzıma

Senden daha iyi uyduracağım

 

Akşam üstü koşu yapıp stadında

Mahsustan çimende bayılacağım

Ağır ağır yürüyerek kiraya

Alnından öperek ayrılacağım

 

Yeğenlerini giydirip bayrama

Bol bol şeker dağıtıp seveceğim

Papatyalardan taç örüp başıma

Genç kızlar misali eğleneceğim

 

Annene güller toplayıp parklarda

Sevgiden eriyip ağlayacağım

Kız kardeşine şahidim nikahta

Şereften mutlu olup uçacağım...

 

23 Temmuz 2009, Bagra (Boyacıköy), Resmiye Mümün

“Minik Serçe” şiir kitabından

неделя, 12 март 2023 г.

Mucize

 

Kerim'in Evi’nde şair, yazarı

Telefon çaldı – görüşme ayarı

Atanas Kapralov’un tanıtımı

Herkesi aldı artistik havası

 

Kemo dayandı soluğu kesilmiş

‘Arkadaşlar’ Emona’ya özenmiş

Sezo’nun arabası tıklım tıklım

Gülay’la Embiye sıkışmış-kalkın!

 

Yolumuzdan döndük köyü özledik

Boyazlar’da restorana yerleştik

Çay, kahve servisi havuz başında

Kapuçino istedim – o da yok burda.

 

Fotoğraf makinesi düşmüş – çok yazık

TEO peruk takmış - olmuş bir fıstık

Kartpostal uzattılar, şaşırdım kaldım

Sana kırgınız, dediler. Şimdi yandım!

 

Bu ne sürpriz arkadaşlar, değer mi

Bu kadar da fazla artık, değil mi

En güzel hediye bana mı lâyık

Allah razı olsun –söze gerek yok.

 

Elimde ‘Ak Meleğim’, kalbim durdu

Hayalim gerçek oldu – mucize bu

Limonlu soda ruhumu doyurdu

İlk şiirlerim kitaba koyuldu.

 

Beş altı aydır para dilenmişler

Firmaları gezip ikna etmişler

Başkan Hasan Aziz’e güven vermişler

Belediye yardım etmiş, sevinmişler.

 

Ne desem azdır, heyecan bastırdı

‘Arkadaşlar’ yerime ısmarladı

Sağolundemedim – dilim bağlandı

Dostluk ölmemiş, inancım canlandı.

 

6 Haziran 2009, Kırcaali, Resmiye Mümün

Taş

 

Kırıp geçtiler kalbimi, acımadılar

Gözlerim yere döküldü, aldırmadılar

Saçlarım yelde savruldu, toplamadılar

Şimdi neye yarar artık son pişmanlıklar!

 

İçime gömdüm kendimi, göremediler

Dost edindim düşmanımı, bilemediler

Verdim en gizli sırrımı, dinlemediler

Şimdi tutmasın elimi, deli diyenler!

 

Etrafıma ışık saçtım, alamadılar

Şakağıma ateş açtım, durdurmadılar

Kendimden uzağa kaçtım, anlamadılar

Şimdi taş olmuş biriyim, mutlu olsunlar!

 

30 Mayıs 2009, Kırcaali, Resmiye Mümün

“Sırılsıklam” şiir kitabından

14 Nisan 2010, Kırcaali Haber Gazetesi 

Kırgınlıklar

 

Garip hallerim olur benim bazen

Gülerim, severim, durasım gelmez

Dağ çiçekleri takılır aklıma

Toplarım, koklarım, hevesim gitmez.

 

Sevdiğim insanlar çıkar kalbimden

Atarım, koyarım, yerine gelmez

Nice kırgınlıklar yatar bağrımda

Basarım, gömerim, bir çare etmez.

 

Gönül sarhoş olmuş, yıkılır dertten

Batarım, satarım, kalkasım gelmez

Düşmanı dost bellemiş, düşer gözden

Alırım, kaçarım, cezalar bitmez...

 

30 Nisan 2009, Kırcaali, Resmiye Mümün

 

 

Aşk-ı İlâhî

İnsanın yaratılışının sırrı   Tüm mahl û kata rahmetle bakışı   İslâmiyetin değişilmez şartı Kâinatı s armış ilâhî aşkı .   Müs...